3 Mart 2017 Cuma

Ilk Donem Islami Egitim Ogretim Faaliyetleri

Kitabın adi: ilk dönem İslami Eğitim Öğretim Faaliyetleri
Yazarın adı: Mahmut Dündar
Basım yılı/yeri:2011-Istanbul
Yayın Evi:İşrak Yayınları/13.baskı
Sayfa sayısı:160 
    
       İlk dönem eğitim ve öğretim faaliyetlerini anlatan bu eseri, tanıtımını yapmak üzere tercih etmiş bulunmaktayız.Bu faaliyetler belli kronolojik sıra ile ele alınmıştır.Üç farklı bölümden oluşmakta olan bu eserde eğitim öğretim faaliyetlerinin çeşitli yönleri ele alınmıştır.
     Birinci bölümde yazar dinle eğitim kavramları üzerinde durmuş ve eğitim ile öğretim arasındaki ilişkiye bir açıklık getirmiştir.Bunu yaparken asr-i saadette eğitim ile  dört halife döneminde eğitim konularını geniş  bir şekilde ele almıştır. Eserin kılıfı,ismi,şekli,kılıfın rengi oldukça dikkat çekmektedir.Yazar, eserinde pek çok kavramı tanimlarken  birincil kaynaklardan  çok az yararlanmıştır.  Buna örnek olarak sayfa 18 19,24,25 te bulunan tanımlamalar  gösterilebilir. Elbette ki tercihe şayan olan görüş birincil kaynaklardan faydalanılmasıdır.Müellif eserini oluştururken iddiasını kanıtlamada oldukça başarılı olmuştur. Bunu,eserin içerisindeki pek çok örneklerinden görmek mümkündür. Eğitim ve öğretimin önemini belirtmede sayfa 31 buna örnek oluşturmaktadır.Bu eser, genç neslin rahatlıkla okuyup anlayabileceği bir eserdir.Dilinin sade ve akıcı olması ve içerisindeki terimlerin tanımlarının yapılmış olması eserin anlaşılmasını sağlamıştır.Yazar, din eğitiminin geçmişten günümüze geçirmiş olduğu evreleri anlatırken yapılan eğitim  ve öğretim faaliyetlerinin  dönemine göre örgün ve yaygın aşamalarını da ele almıştır.İslam dini, eğitim ve öğretime çokça önem vermiştir.Bu dinin temel amacı  dünya ve ahiret saadetini sağlamaktır.Bu duruma sunlar ornek olarak gösterilebilir:ilk dönem İslami eğitimde  Resulullah ashabına öğretiyor  onlar da öğrendikleri her şeyi hayatlarına mal ediyorlardı. Nitekim İslam dini çokça tefekkür etmeye davet ediyor ve insanı düşünmeye sevk ediyor. Dolayisiyla pekçok ayet ve hadislerde eğitim ve öğretime verilen önemi açıkça görmek mümkündür. ilk dönem eğitim faaliyetleri olan Asrı Saadet eğitimi, dört halife dönemi eğitim faaliyetlerinin temelini oluşturmaktadır. Asrı Saadet Döneminde eğitim ve öğretim  faaliyetleri mescitler,küttaplar ve evlerde yapılırken dört halife döneminde bu durum daha yerleşik bir hal almıştır. Zira Dört Halife dönemi içerisinde Hazreti Ömer dönemi eğitim ve öğretimin canlılığının arttığı bir dönemdir. Bu dönemde eğitim ve öğretim bir düzene bağlanmıştır. Işte ilk dönem İslami eğitim ve öğretim Asrı Saadet ve onun temeli üzerine kurulu dört halife dönemini kapsamaktadır. Oğretim bilgi verme işi iken eğitim,bireyde istendik biçimde davranış değişikliği meydana getirmektir. Yazar,bir eğitimde öğretmenin, öğrencinin ve velinin beklentileri göz önünde bulundurulup ona göre bir eğitim faaliyeti yapilmasi gerektiğini önemle savunmuştur.Ayrıca tüm bunları eserinde aciklamakla eserin amacına ulaşmasını kolaylaştırmıştır. Hicretten önceki dönemde müslümanlar çeşitli işkencelere tabi tutuldukları için eğitim ve öğretim faaliyetlerinde çok bir gelişme kaydedilmemiştir. Hicretten sonra ise müslümanlar işkenceden kurtulmuş ve eğitim-öğretim için refah bir ortam oluşmuştur. Gerek eğitim ve öğretim için gerekse farklı amaçlar için kullanılmak üzere Mescidi Nebevi inşa edilmiş ve eğitim ve öğretim faaliyetleri burada devam etmiştir. Bu mescide oldukça dikkat ceken yazar örgun eğitimin başlangıcı olarak da burayı göstermekle isabetli bir örnek vermistir.Nitekim İslam'ın ilk eğitim merkezi Mescidi Nebevi'nin bitişiğinde bulunan suffadır. Dört halife dönemindeki eğitime gelince bu dönemde eğitim faaliyetleri fetihlerin genişlemesi ile hız kazanmıştır.Özellikle din eğitimi önemli bir yer kaplamaktadır. Eserde, yapılan din eğitimi çalışmaları örgün ve yaygın eğitim olmak üzere ikiye ayrılır.Örgün eğitimde yetişkinlere ve çocuklara yönelik eğitim gerçekleştirilirken yaygın eğitimde halkın tüm kesimine yönelik bir eğitim gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla eğitim halkaları kurulup bu halkalar içerisinde din eğitimi faaliyetleri yapılmıştır.O dönemdeki yaygın eğitim faaliyetleri örneklerle izah etmiştir.Buna sayfa 58,62,64 örnek verilebilir.Yine yaygın din eğitimi faaliyetleri yürütülürken hutbelerden de oldukça faydalanılmıştır.Sözlü olarak ifadelerin aktarılması o dönemde toplum üzerinde etki gücü yüksek bir yöntemdi.Gerek Asrı Saadet ve gerekse dört halife döneminde mektuplar da önemli bir iletişim aracı görevini görmekteydi. işte yukarıda bahsedilen tüm bu yöntemler çerçevesinde eğitim faaliyetleri yürütülmekteydi. Yazar eserin ikinci bölümünde Asrı Saadet ve dört halife dönemlerindeki eğitim kurumları hakkında bilgi vermiştir. *Muhtemeldir ki ilkel toplumlarda ciddi bir eğitim kurumundan bahsetmek söz konusu değildir. Ancak  uygar toplumlarda farklı kurumlar gelişmiştir. Fakat gerek Asrı Saadet ve gerekse dört halife döneminde günümüzde anlaşılan  şekilde bir kurumsallaşma yoktu. Bu iki dönemdeki eğitim kurumları arasında başta kuttablar yer almaktaydı.Kuttab bir tür sıbyan okuludur. Bu kurumda genel olarak okuma yazma öğretilirdi.Bir diğer eğitim kurumu ise evler dir.(*Mahmut dündar,ilk dönem eğitim-öğretim faaliyetleri)Burda ise yazar eğitim kurumlarının önemine dikkat cekmistir.Özellikle Mekke döneminde eğitim ve öğretim için rahat bir ortam olmamasından dolayı evler tercih edilmiştir.Eserin bu kismi oldukça dikkatimi çekmiştir.Çünkü burda eğitime verilen önem birebir görülmektedir.Eğitim faaliyetleri Erkam bin ebi Erkam'ın evi, Hazreti Ebu Bekir'in evi, Resulullah'ın kendi evi gibi merkezlerde yapılmıştır.Aynı zamanda eğitim faaliyetleri çöl ortamında da yapılmıştır.Bundan amaç çöl ortamındaki fasih Arapçayı iyice öğrenip ve öğretebilmekti.Kabile çadırları da o dönemlerde eğitim kurumu olarak kullanılmıştır. Fakat dönemin en önemli eğitim kurumu mescitlerdir.Mescitler çeşitli amaçlarla kullanılmıştır.Yazar mescitlerin fonksiyonunu büyük bir titizlikle ele almıştır. Bu yüzden mescitler çok fonksiyonlu olma özelliğine sahiptirler.Özellikle Mescidi Nebevi Örgün eğitimin ilk aşaması olan suffanın oluşumunda önemlidir.Mescitler ibadet, eğitim ,nikah salonu, diplomatik faaliyetlerin görüşüldüğü yer ,misafirhane, edebi yarışmaların yapıldığı yer ve hapishane olarak çok amaçlı kullanılmışlardır. Tüm bu eğitim kurumlarının yanında bu kurumlarda okutulan müfredat da önemlidir.Bu müfredatta okuma yazma, hadis ,tefsir, fıkıh gibi ilimler okutulmuştur. Bununla birlikte Kur'an okuma ve yazma, Kur'an'ın öğretilmesi ,noktalanması, harekelenmesi ,ezberlenmesi  ve bilhassa kıraat gibi konular müfredatta ağırlıklı olarak yer almıştır. Tüm bunlarla birlikte Siyer ve megazi tasavvuf, kelam, tarih ,coğrafya edebiyat ,sanat ,tıp, ticaret gibi ilimlerde müfredatta yer almıştır.Yazar,mufredatin zenginliğini çok güzel bir şekilde ortaya koymuştur eserinde.Kitabının üçüncü bölümünde ise yeni oluşturulan eğitim kurumları ve İslam'a kazandırılan eğitim kurumları hakkında bilgi verilmiştir. Yeni oluşturulan eğitim kurumları ,mescitlerin içerisindeki eğitim birimleri ve mescitlerin dışındaki eğitim kurumları olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Mescitlerin içerisindeki eğitim kurumları eğitim amaçlı tahsis edilen birimlerin tümüdür. Mescitlerin dışındaki eğitim kurumları ise mescitlerden bağımsız olarak açılan okullardır.Darul inşa da bu bağımsız kurumlardan biridir. İslam'a kazandırılmış olan kurumlar arasında Cündüsapür'un önemli bir yeri vardır. Yapılan fetihler neticesinde İslam'a kazandırılan bu kurum, bilim açısından İslam'ın ilerlemesine katkıda bulunmuştur. Yine İskenderiye Kütüphanesi de İslam'a kazandırılan kurumlar arasındadır. Fakat bu kütüphane tarih içerisinde çeşitli tahribatları uğramıştır.Tum bu anlatılanlar eserde kronolojik bir sıraya gore verilmiştir.Bu bölümde eğitim kurumlarının önemini anlatırken biraz yüzeysel geçmiş olan yazarımızın bu eseri geniş halk kitlelerince okunup anlaşılabilecek çapta bir eser niteliğindedir.Butun içerik eserde belli bir akis şeması içerisinde okuyucuya sunulmuştur.Tertip ve düzene riayet eden sayın Dündar bu alanda daha once çok az deginilmis konulara temas edip genişçe ele alarak bir açıklığa kavusturmustur.
      Sonuç olarak bu eser akademik alanda yapılmış olan ve ilk dönemden günümüze kadar süregelen eğitim-öğretim faaliyetlerini anlatması hususunda ön bilgilerin kişide oluşturulmasına katkıda bulunabilecek bir eserdir.İçerisinde olaylarla ilintili çeşitli örneklerin anlatılması da eserin anlaşılmasını kolaylaştırmaktadır.Aciz kanaatime göre her kesimden insanın alıp rahatlıkla istifade edeceği bu eser amacına ulaşmış çalışmalar arasında zikredilebilir. yazarımız Sayın Mahmut Dündar'ın emeğine sağlık diyor ve kitap tanıtım çalışmamızı burada sonlandırıyoruz.Bizi bu zevkli  çalışmaya sevk eden Sayın Dr Mehmet Selim Ayday'a da sonsuz şükranlarımı sunuyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder